Gözün içinde bulunan ve görevi ışığı kırarak sinir tabaka üzerine odaklayan mercek kısmının, saydamlığını kaybetmesi, kahverengi ve sarı renklenmelerin oluşmasına katarakt denir.
Mercek saydamlığını kaybettikçe ışığın içeri girmesini engellediği için hastanın görme seviyesi ve kalitesi azalır.
Görüşün net olmaması, bulanıklaşması ve puslu olması, ışığın fazla ya da yetersiz olduğu durumlarda görme daha fazla bozulabilir.
Renklerin daha solgun, daha az keskin olması, çift görme, ışıktan şikâyet etme ve gözlerde kamaşma, gözlüksüz yakını daha iyi görme
Kataraktın tek tedavisi cerrahidir. En güncel ve modern tedavi fakoemülsifikasyon tekniği ile katarakt proteinlerinin gözün içinde parçalanarak temizlenmesidir. Göz çevresi, çoğunlukla lokal anestezi ile uyuşturulur. 2 ile 3 mm gibi küçük bir tünel kesi oluşturulur ve fakoemülsifikasyon cihazı ile bulanıklaşan mercek, ultrasonik titreşimler ile parçalanarak çıkartılır. Ardından göz içine ömür boyu gözün içinde bozulmadan kalacak olan monofokal ya da multifokal lens yerleştirilerek operasyona son verilir.
Yaşlanan her birey katarakt ameliyatı olmak zorundadır, çünkü vücutta ömür boyu büyümesi durmayan iki dokudan birisi göz merceğidir (diğeri prostat bezidir, yani yaşlanan her erkek prostat ameliyatı olmak zorundadır). Yapabileceğimiz oluşum hızını yavaşlatmaktadır.
Alınabilecek önlemler: