Whatsapp Whatsapp
Telefon Hemen Ara

Diyabetik Retinopati

Diyabetik Göz Hastalığı Nedir?

Diyabet, insan vücudundaki pankreasın yeteri miktarda insülin hormonu üretmemesidir. Diyabetik hastaların vücudu yiyeceklerden kana geçen glukozu yani şekeri kullanamaz ve kan şekeri yükselir.

Üretilen insülin hormonunun etkili bir şekilde kullanılamaması da diyabetik retinopati hastalığını tetikler. Vücut damarlarında bozukluklar başlar. Başta göz, kalp ve damar sistemi, böbrekler olmak üzere bir çok organda hasarlar gelişir.

İki tip diyabet vardır: Tip 1 denilen İnsüline bağımlı ve tip 2 denilen insüline bağımlı olmayan diyabet. Her iki tip diyabette de oluşan hasar, kandaki glikoz seviyelerinin kontrolüne ve diyabetin süresine bağlıdır.

Diyabetik retinopati, retinanın damarlarını tutan bir bozukluktur. Önce damarlarda sızıntılar oluşur. Bu sızıntılarla retinanın beslenmesi ve yapısı bozulmaya başlar. Diyabet hastalığına bağlı olarak görmemizi sağlayan retina tabakasının damarlarının hasarı ile ortaya çıkan ve kalıcı hasar verebilen bir hastalıktır. 

Diyabetik retinopatide ilk başlarda hastalarda görme kaybı gelişmez. Zaman içerisinde hastalık ilerledikçe görmelerde zayıflıkla kendini belli eder.

Hastaların görmelerinde herhangi bir şikayeti olmaz. Bu kişilerin diyabetik retinopatisi olmayacak diye bir şey yoktur. Hastalara göz sağlığı için düzenli aralıklarla göz muayenesi olmaları önerilir.  Diyabet genellikle iki gözü birden etkiler. 

Diyabetik Retinopati kimlerde görülür?

Diyabetik Retinopati, şeker (diyabet) hastalığı olan bireylerde sıklıkla görülen bir hastalıktır. Tedavi edilmediği takdirde büyük problemlere neden olabilir.

Bu erken yüzden teşhisle beraber tedavi oldukça önemlidir. Doğru tedavi ile önlenebilir körlük nedenlerinden biridir. Kişiler ne kadar uzun süredir diyabet hastası ise, diyabetik retinopati gelişme riski aynı oranda artmaktadır.

Diyabetik Retinopati Belirtileri Nelerdir?

Diyabetik retinopati, sinsice ilerlerdiği bilinen bir hastalıktır. Hastalığın erken dönemlerinde, herhangi bir belirti olmaz. Diyabetik retinopati hastalığında şikayetler görmenin azalmasıyla başlar.

Ağrısız bir hastalık olan diyabetik retinopati bazen çok ilerlemiş olsa bile senelerce belirti vermez. Göz muayenesi için belirti vermesini beklememek ve yılda iki kez göz muayenesi olmak gerekir. Bu hastalıktan en doğru korunma yolu düzenli göz muayenelerini aksatmamaktır. 

Diyabetik Retinopati Tanısı Nasıl Konulur?

Diyabetik retinopati tanısını koyabilmek için göz bebeği büyütücü damlalar ile detaylı göz dibi muayenesi yapılır. Bu damlalar yardımıyla hekim göz dibini detaylı olarak inceler

Hastalığın olduğu şüphenilen hastalara göz tomografisi olarak da bilinen, retinanın görüntülenmesine yardımcı olan optik koherens tomografi (OCT) testi yapılır. Göz dibinin renkli fundus fotografı çekilir.

Bu testler sonucunda gerekli görülürse hastalığın durumunu değerlendirmek ve sonraki dönemlerde takibini yapmak için göz dibinde yer alan damarların yapısına bakılır. Floresein Anjiografisi adı verilen bu yöntemle koldan ilaç verilerek retina damarlarının anjiografisi çekilir yani retinadaki damarlara ulaşılır. 

Bunlar diyabetik retinopatinin derecelendirilmesi ve tedavinin düzenlenebilmesi adına kullanılan yöntemlerdir. Bu yöntemler sayesinde hastalar çok zorlu bir sürecin içerisine girmeden kısa sürede hastalığın tanısı konulabilir.

Diyabetik Retinopati Tedavisi Nasıl Yapılır?

Diyabetik retinopati hastalığının sonucunda ortaya çıkan damar bozukluklarını iyileştirmeye yönelik günümüzde herhangi bir tedavi şekli bulunmamaktadır.

Diyabetik retinopatinin evreleri nelerdir?

Non- Proliferatif evre 1 Retinopati

Hastalığın başlangıç evresidir. Retinanın kan damarlarının yapısının bozulmaya başladığı ve mikro baloncukların oluştuğu evredir.

Non- Proliferatif evre 2 Retinopati

Hastalığın ikinci evresidir. Bu evrede retinayı besleyen damarlarda daralmalar ve mikro tıkanmalar başlar.

Non-Proliferatif evre 3 ( Ağır ) Retinopati

Hastalığın üçüncü evresidir. Hastalığın ilerlemesiyle birlikte mikro tıkanmalar artar ve dolaşımı bozulan retinada istenmeyen yeni damar oluşumu gözlemlenir.

Laser Fotokoagülasyon Tedavisi

Retinadaki bozuklukları düzeltmek amacıyla yapılan lazer tedavisidir. Bu tedavide retina üzerine güçlü lazer ışınları gönderilir. Mevcut görmeyi korumaya yönelik bir tedavi olduğu için hastanın zaman kaybetmeden tedaviye başlaması gerekir.

Lazerin ışınları ve yoğun ısısı sızıntı yapan damarları tıkar ve kanamayı durdurur. Argon lazer tedavisi acısız bir işlem olduğu için poliklinik şartlarında uygulanır. Hekim gerekli görürse farklı zamanlarda birkaç seans uygulanır.

İntravitreal Enjeksiyonlar

Günümüzde diyabetik makula ödeminin tedavisi için uygulanacak ilk tedavi yöntemi anti-VEGF veya steroidlerin intravitreal enjeksiyonudur.

Vitrektomi 

Vitreus jelinin, retinaya daha iyi erişim sağlamak için çıkarıldığı, göz üzerinde çeşitli onarımlar gerçekleştirmek için yapılan cerrahi bir işlemdir.

Vitrektomi Ameliyatı neden yapılır?

*Vitreus jelinin enfekte olması, iltihaplanması durumunda

*Vitreus jelinin içinde kanama olması durumunda

*Retina yırtıkları veya göz yaralanmaları durumunda

*Göz travmaları veya gözün yaralanması durumunda

*Şeker hastalığının komplikasyonları sonucunda

*Sarı noktanın çekintili hastalıkları

*Makula deliği

*Göz içinde lens kalıntısı komplikasyonu

Diyabetik Retinopatinin Sebepleri Nelerdir?

Diyabetik retinopati şeker hastalığının gözleri etkileyen önemli nedenlerindendir. Bu hastalık şeker hastalığı bulunan herkeste olabilir. 

Proliferatif Retinopati

Hastalığın son ve en ileri evresidir. Retinada istenmeyen bu yeni damar yapılarının yapışıklıkları artar ve çekintiler yaparak retinal yırtıklara ve göz içine kanamalara neden olarak görme kayıpları ve körlüğe neden olabilmektedir.

Diyabetik retinopati nasıl görme kaybı yapar?

Kolaylıkla kanayan, anormal kan damarları gelişebilir. Bunların göz içine kanaması sonucu hastaların görmelerinde bulanıklıkla belirti verir. Şeker hastalığı nedeniyle kan damarı duvarı hasar görür. Hasar gören kan damarı duvarlarından kanın sıvı kısmı makulanın merkezine sızabilir. Sızan sıvı görmede bulanıklaşmaya neden olur. 

Kimler diyabetik retinopati için risk taşır?

Diyabet hastası olan herkes için bu risk bulunmaktadır. Şeker hastası olan herkes yılda iki kez kapsamlı göz muayenesinden geçmeli ve hekim takibinde olmalıdır.

Diyabetik Retinopati’nin tedavisi neleri kapsar?

Yukarıda belirtilen Laser Fotokoagülasyon Tedavisi, İntravitreal Enjeksiyonlar ve vitrektomi ameliyatlarını kapsar.

Görmemi korumak için ne yapmalıyım?

Diyabetik retinopatiye bağlı görme kayıplarını önlemek düzenli muayenelerle mümkündür. Bu noktada erken tanı, düzenli takip devreye girer. Kan şekeri kontrolünün sağlanması ile bu hastalığın önüne geçmek mümkündür.

Kanama Varlığında Proliferatif Retinopatinin Bulguları Nelerdir?

Belirti olarak sıklıkla uçuşan cisimler görülür. Zaman geçtikçe görme tamamen kapanabilir. Vakit geçirmeden bir göz hekimine muayene olmak ve ayrıntılı retina muayenesinden geçmek gerekir. Hekimin uygun gördüğü tedaviye zaman kaybetmeden başlanılması gerekir. Aksi takdirde kanama şiddetlenir ve kişi görmesini tamamen kaybedebilir. 

Diyabetik Retinopati ve Makula Ödemi Nasıl Saptanır?

Ayrıntılı bir retina muayenesi bu hastalığın saptanmasında yeterli olacaktır. Hekim gerekli görürse retinanın görüntülenmesini sağlayan ve optik koherens tomografi (OCT) testi yapar. Göz dibinin renkli fundus fotografı çekilir. Floresein Anjiografisi adı verilen bir yöntemle koldan ilaç verilerek retina damarlarının anjiografisi çekilir.